DEVAM: 239-242. Bayram
Günü Hutbesi (Okumak)
حَدَّثَنَا
مُحَمَّدُ
بْنُ
عُبَيْدٍ
حَدَّثَنَا
حَمَّادُ
بْنُ زَيْدٍ
عَنْ أَيُّوبَ
عَنْ عَطَاءٍ
عَنْ ابْنِ
عَبَّاسٍ فِي
هَذَا
الْحَدِيثِ
قَالَ
فَجَعَلَتْ
الْمَرْأَةُ
تُعْطِي
الْقُرْطَ
وَالْخَاتَمَ
وَجَعَلَ
بِلَالٌ
يَجْعَلُهُ
فِي
كِسَائِهِ
قَالَ فَقَسَمَهُ
عَلَى
فُقَرَاءِ
الْمُسْلِمِينَ
Hammâd b. Zeyd,
Eyyûb'dan; Eyyûb, Atâ'dan; o da İbn Abbâs (r.a.)'dan bu (önceki 1143.) hadisi
rivayet etti. Bu rivayette İbn Ab-bâs şöyle dedi: Kadınlar küpe ve yüzük(leri)
atmaya, Bilâl de onları torbasına doldurmaya başladı. Resûlullah (s.a.v.) de
onları (toplanan ziynetleri) müslümanların fakirlerine paylaştırdı.
İzah:
Son üç rivayet
haddizatında aynı hadisin farklı nakilleridir.Her üçünün de ilk üç râvisi aynı
zatlardır. Metinlerde görüldüğü gibi bunlar, sırasıyla İbn Abbâs (r.a.) Atâ ve
Eyyûb'tür. Eyyûb'ten sonraki râvide sened değişmeye başlamıştır. Hadiste
Eyyûb'tan sonra olan zat, ilkinde Şu'be, ikincisinde Abdulvâris sonuncusunda da
Hammâd b. Zeyd'dir. Rivayetlerde, râvilerin yanısıra ifade yönünden de bazı
farklılıklar göze çarpmaktadır. Ancak bu, hükme tesir edecek mâhiyette bir
değişiklik değildir.
Bu babın tüm hadisleri,
bayram namazının hutbeden Önce olduğunu göstermektedir.
Kadı Iyaz;
"Bu,-ulemâ arasında ittifak edilen bir noktadır. Bu konuda imamlar
arasında hiç bir görüş,ayrılığı mevcut değildir. Resûlullah (s.a.v.)'in ve
Hulefâ-i Râşidîn'in tatbikatı da bu şekildedir" der.
Irakî, "Namazın
hutbeden önce olması bütün ulemânm görüşüdür" derken; İbn Kudâme şunları
söylemiştir: "Bu konuda Benû Ümeyye'nin dışında müslümanlar arasında bir
ihtilâf bilmiyorum. Benû Ümeyye'nin ihtilâfına da itibar edilmez. Çünkü icmâ
onların tatbikatından önce gerçekleşmiştir. Üstelik onların yaptığı sünnete
aykırıdır."
Bu ifâdelerden
anladığımıza göre Ömer, Osman, Îbnu'z-Zübeyr ve Mu-âviye (Allah hepsinden razı
olsun)'den namazdan önce hutbe okuduklarına dair yapılan rivayetler sahih
değildir. Bunların sahih olduğu farz edilse bile bu, Resûlullah (s.a.v.)'ın
devamlı tatbikatı karşısında bir şey ifade etmez.
Namazdan önce hutbe
okunması takdirinde bu namazın sahih olup olmadığında İslâm mezhepleri hem
fikirdeğüdir.
Hanbelî ve Şâfiîlere
göre, namazdan önce hutbe okunmuşsa bu yeterli değildir. Namazdan sonra
hutbenin iade edilmesi gerekir.
Malikîlere göre önce
okunan hutbe bayram hutbesi sayılır. Ancak namazdan sonra tekrarlanması
mendub, (bazılarına göre) sünnettir.
Hanefîlere göre, bu hutbe
kerahetle beraber bayram hutbesidir. İadesi gerekmez.
Bayram hutbeleri de
aynen cuma hutbesi gibi iki hutbeden ibarettir. Cuma hutbesinde rükün olanlar,
bunda da rükün; şart olanlar bunda da şarttır. Ancak cuma hutbesine
"hamd" ile başlamak sünnet olduğu halde, bayram hutbesine
"tekbir"le başlamak sünnettir. Ancak bu konuda ihtilâf vardır. Bazı
âlimler, bayram hutbesindeki tekbirler konusunda vârid olan hadislerin,
Efendimizin hutbe esnasında bol bol tekbir getirdiğine işaret ettiğini, bunun
hutbeye tekbirle başlamaya delil olmadığını söylerler. Bunlar kendisine hamd
ile başlanmayan işlerin sonunun gelmediğini bildiren hadislere de bakarak,
bayram hutbesine de hamdele ile başlamanın sünnet olduğunu söylerler.
Zâdü'l-Meâd'de şöyle
deniliyor: "Resûlullah (s.a.v.) bütün hutbelerine Allah'a ham ederek
başlardı. Onun bayram hutbelerine tekbirle başladığına delâlet eden hiçbir
hadis sahih değildir. İbn Mâce'nin Resûlullah'm müezzini Sa'd'den yaptığı
rivayette Efendimizin hutbe esnasında bol bol tekbir getirdiği
bildirilmektedir, pakat bu fahr-i kâinatın hutbeye tekbirle başladığını
göstermez..."
İbnü'l-Kayyim devamla
Şeyhülislam Takiyüddin'in de bütün hutbelere hamd ile başlamanın sünnet
olduğunu nakletmiştir. Ancak dört mezheb ulemâsına göre bayram hutbelerine
tekbirle başlamak sünnettir. Beyhakî ve İbn Ebî Şeybe tabiûndan Ubeydullah b.
Abdillah b. Utbe'nin, Bayram hutbelerinden birincisine dokuz, ikincisine de
yedi tekbirle başlamanın sünnet olduğunu söylediklerini nakletmişlerdir.
Cuma hutbesinden farklı
olarak, bayram hutbesinden önce ezan da mevcut değildir.